Anekder: “Turizmde Sürdürülebilirlik”

‘Anekder’ Anadolu Ekoloji ve Kalkınma Derneği adına açıklama da bulunan Av. Kıymet Can Tümüç:

Corona virüs nedeniyle hepimiz yasaklı günlerde evlerimizde kalmaya devam ediyoruz. Fırsat bu fırsat doğa kendini toparlamaya başladı.

Ülkemizden ve dünyanın dört bir yanından canlıların daha özgür olduğu fotoğraflar geliyor. Hava kirliliğinin azalmasının ardından dağlar gözüküyor, balıklar kıyılarda oynuyor, caretta caretta’ların sayıları artıyor, doğadaki canlılar, kuşlar baharın tadını çıkarıyor. Fakat bu pandemi süreci ile birlikte Dünya ekonomisi zor bir süreç yaşıyor. Bu sürecin en az zararla atlatılması için Avrupa Birliği (Avrupa Yeşil Mutabakatı) başta olmak üzere gelişmiş ülkeler bir ekonomi seferberliği başlatmış durumda olduğunu belirtti.

Tümüç: “Avrupa Yeşil Mutabakatını, Birleşmiş Milletler tarafından sunulan 2030 Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin bütünleyici bir parçası olarak değerlendirmemiz gerekmektedir.

Hem Yeşil Mutabakatın hem de BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin çizdiği yol haritası ile benimsediği hedefler en başta “evrensel bir eylem çağrısı olma, gezegenimizi koruma ve tüm insanlığın refah içinde yaşamasını sağlama çabası” olma konularında tamamen benzerdir.

Bunların yanında Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri de tıpkı Yeşil Mutabakat gibi iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, sürdürülebilir tüketim ve üretim gibi konularda ilerleme kaydetmeyi amaçlamaktadır.

Bu çevreci hedefler kapsamında turizme gereken önem ve önceliği vermek, turizmin rolünün farkına varabilmek oldukça önemlidir. Çünkü turizm, dünya ekonomisini besleyen en önemli sektörlerden biridir.

Turizm, dünya genelinde gayri safi milli hasılanın çok önemli bir kısmını oluştururken; aynı
zamanda da kültürel miras ve değerler, çevre, iş gücü ve altyapı gibi çok önemli alanlarda ciddi etkiler yaratmaktadır. Bu sebeplerden dolayı, turizmde sürdürülebilirlik çalışmalarına çevresel ve ekonomik kalkınma konularında başarıya ulaşılması için öncelik verilmelidir.

2019 yılında, Covid-19 öncesi dönemde, Birleşmiş Milletler raporuna göre turizm tüm dünya genelinde GSYİH’nin yüzde 10,3’ünü oluşturmaktadır. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi araştırmasına göre ise, turizm ve seyahat sektörü 2019 yılında yüzde 3,5 büyüme kaydetmiş; her dört iş imkanından biri bu sektör tarafından yaratılmıştır.

Turizmin ekonomik faaliyetlere etkisi ve katkısı göz önüne alındığında, turizm sektörünü sürdürülebilirlik ve çevre bilincine sahip olması, sektörü krizler karşısında daha dirençli bir konuma getirecek; küresel ekonomideki payını arttıracak ve bununla bağlantılı olarak da daha fazla
istihdam kaynağı oluşturacaktır.

‘Corona virüs doğaya iyi mi geldi?’ Gelen haberlere bakılırsa evet, sağlık olarak bizleri, ekonomik anlamda birçok sektörü olumsuz etkilese de doğaya iyi gelmiş görünüyor. Ancak sorunumuz tam olarak bu! Doğaya dört elle sarılmak için bir felaketi beklemeyelim!..” diyerek sözlerini tamamladı.

***

Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde bulunan ve savunmasız bir tür olarak kabul edilen büyük tek boynuzlu gergedanların popülasyonu Nepal’de artmaya başladı. Nepal Ulusal Parklar ve Yaban Hayatı Koruma Departmanı’ndan Haribhadra Acharya’ya göre buna salgının turizmi durdurması neden oldu. Acharya, “Turistler neredeyse sıfır olduğu için hayvanların da alışkanlıkları rahatsız edilmedi” dedi.

Nesli tükenme tehlikesi altındaydı: Turizm durdu, Nepal’de gergedan popülasyonu arttı

Corona virüs pandemisi nedeniyle turizm tüm dünyada durdu. Çevrecilere göre bu bazı hayvanların habitatlarının yeniden oluşmasına neden oldu. Nepal’de, tek boynuzlu gergedanlar son yirmi yıl içerisindeki en yüksek nüfusa ulaştı.

Nepal Ulusal Parklar ve Yaban Hayatı Koruma Departmanı (DNPWC) sorumlusu Haribhadra Acharya’ya göre, Nepal’deki dört milli parkta gergedan nüfusu 2015’te 645’ken yüzden fazla artış göstererek 752’ye yükseldi.

Nepal Hükümeti tarafından 2000 yılından buna yana gergedan popülasyonları üzerinde yapılan hiçbir araştırmada 650’den fazla hayvana rastlamadı.

Acharya, gergedanların sayımının, yaşam alanını karelere bölen ekipler tarafından hesaplandığını ve daha sonra içerideki hayvanları manuel olarak saydıklarını anlattı. Bazen bölgeler arasındaki mesafeleri kapatmak için evcilleştirilmiş fillere bindiklerini belirten Acharya, bu şekilde yaptıkları sayımın üç hafta sürdüğünü söyledi.

“HAYVANLARIN ALIŞKANLIKLARI RAHATSIZ EDİLMEDİ”

Hayvanların büyük bir çoğunluğunun Chitwan Ulusal Parkı’nda yaşadığını ve bu nedenle sayımı en zor bölge olduğunu da ifade etti. 2015 yılında sayım verilerine göre, gergedanların yüzde 90’ı bu parkta yaşıyordu.

Acharya, popülasyondaki artışın habitat yönetimine yatırım, kaçak avlanmanın kontrol edilmesi ve gergedanların habitatlar arasında yer değiştirmesi gibi bir dizi değişikliğin sonucu olduğunu söyledi.

Acharya, “Chitwan Nepal’deki gergedanlar için önemli bir yaşam alanıdır, ancak alternatif bir nüfus oluşturmak için onları (diğer parklara) taşıdık ve nüfus bu parklarda ve Chitwan’da da arttı” dedi. Salgın nedeniyle hem yerli hem de yabancı turistlerin milli parklara artık gitmemesinin de önemli bir faktör olduğunu belirten Acharya, “turistler neredeyse sıfır olduğu için hayvanların da alışkanlıkları rahatsız edilmedi” değerlendirmesinde bulundu.

Büyük tek boynuzlu gergedanların popülasyonu Hindistan ve Nepal’de 2.200’den az olması nedeniyle Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Listesinde savunmasız bir tür olarak listeleniyor. Tek boynuzlu gergedanların Bangladeş ve Butan’da şimdiden nesli tükenmiş durumda.